Sadece zor anlarda Allah'a dua edip, rahata kavuştuğunda Allah'ı unutanlar
Bu bölümde "Sadece zor anlarda Allah'a dua edip, rahata kavuştuğunda Allah'ı unutanlar" kategorisine göre listelenen Kuran ayetlerini okuyabilirsiniz. Kuran Oku, Kuran Meali Dinle...
- En'am Suresi, 63. ayet: De ki: "Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz."
- En'am Suresi, 64. ayet: De ki: "Ondan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarmaktadır. Sonra siz yine şirk koşmaktasınız."
- Nahl Suresi, 53. ayet: Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah'tandır, sonra size bir zarar dokunduğunda (yine) ancak O'na yalvarmaktasınız.
- Nahl Suresi, 54. ayet: Sonra sizden zararı kaldırdığında, sizden bir grup (hemen) Rablerine şirk koşar;
- Lokman Suresi, 32. ayet: Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak Allah'a yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Böylece onları karaya çıkarıp-kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez.
- Zümer Suresi, 8. ayet: İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona Kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O'na dua ettiğini unutur ve O'nun yolundan saptırmak amacıyla Allah'a eşler koşmaya başlar. De ki: "İnkarınla biraz (dünya zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın."
- Zümer Suresi, 49. ayet: İnsana bir zarar dokunduğu zaman, Bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki: "Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi." Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir. Ancak çoğu bilmiyorlar.
- Fussilet Suresi, 51. ayet: İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir.
- Şura Suresi, 48. ayet: Şayet onlar, sırt çevirecek olurlarsa, artık Biz seni onların üzerine bir gözetleyici olarak göndermiş değiliz. Sana düşen, yalnızca tebliğdir. Gerçek şu ki, Biz insana tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer onlara kendi ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda insan bir nankör kesiliverir.
- Duhan Suresi, 12. ayet: "Rabbimiz, azabı üstümüzden açıp-gider; çünkü biz (artık) iman edicileriz."
- Duhan Suresi, 13. ayet: Onlar için öğüt alıp-düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir elçi gelmişti.
- Duhan Suresi, 14. ayet: Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir."
- Duhan Suresi, 15. ayet: Biz sizden bu azabı biraz açıp-gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.
- Mearic Suresi, 20. ayet: Kendisine bir şer (kötülük) dokunduğu zaman feryadı basar.
- Mearic Suresi, 21. ayet: Ona bir hayır dokunduğunda engelleyici olur (veya cimrilik eder).